Süper İyonize Su Teknolojileri

Süper İyonize Su Teknolojileri


Teknolojinin Temeli

Süper İyonize Su teknolojimizin temeli, güçlü minerallerin desteğiyle, su, asit, baz ve tuz gibi inorganik ortamları stabil hale getirerek, moleküler vorteksler, elektrostatik manyetik alanlar, dinamik pH osilasyonları ve güçlü sodyum-potasyum etkileşimleriyle, moleküler seviyede yüksek enerji döngüleri oluşturmaya dayanmaktadır.


Enerji Boyutu

Her element bir enerji formudur. Ardışık elementler, birbirlerinin içinde yer alırlar ve form benzerliği taşırlar. Makro, mikro ve nano kademeleri, sano enerji boyutundaki, enerji formlarının dinamiklerine göre şekillenmektedir. En yüksek enerjiye sahip hidrojen elementinden başlayan ve sonraki elementlere katkı sağlayan her bir elementin kendine özgü bir oluşum süreci ve karakteri vardır. Her element bir problemin doğal çözümü olabilmektedir. Örneğin Hidrojen en iyi iletken, Karbon en iyi yalıtkandır. Enerjiyi bloke etme, yalıtma, geçirmeme karakterine sahip olan karbon enerji formunu içeren maddelerin, yüksek enerji seviyelerinde kullanımı mümkün değildir. Metallerin, enerji iletiminde ısınmaları ve direnç göstermeleri, az veya çok, karbon direnci karakterine sahip olmalarından kaynaklanır. Bu nedenle karbon içeren organik yapılar ile metaller, yüksek enerji döngülerinde kullanılamazlar. Bu döngüler için, kendisine ulaşan enerjinin tamamını iletebilen ve bu sayede yanmadan, erimeden, buharlaşmadan, karakterini olduğu gibi koruyabilen yapılara ihtiyaç vardır. Bu nedenle inorganik yapılar ile hidrojenin ve özellikle suyun önemi ve potansiyeli çok büyüktür.


İyonizasyon

İyonizasyon, maddeyi oluşturan moleküllerin ya da atomların son enerji seviyesinde yer alan ve çekirdek tarafından en az çekim kuvvetine maruz kalan elektronun kopartılması ya da bu yapıya yeni bir elektron dahil edilmesidir. Atom veya molekülün bir “iyon” haline gelmesi ile sonuçlanan işlemin tamamına da iyonizasyon/iyonlaşma denir. İyonlaşma kimyada ve fizikte yüksüz atom veya molekülleri; elektrik yüklü atomlara ya da moleküllere (iyonlara) dönüştürme sürecinin ortak adıdır. De-iyonize sular asidik yapıdadırlar ve 7'nin altında, iyonize sular ise bazik yapıda olup 7'nin üzerinde pH değerine sahiptirler.


Süper İyonize Su

Süper İyonizasyon, yüklü bulutlarda, nöron bağlantılarında ve hücre besin alışverişlerinde, inorganik yapıların ve minerallerin bulunduğu ortamlarda, güçlü sodyum-potasyum etkileşimleriyle, doğada her an kendisini göstermektedir.

Süper İyonize Su, Doğa Bilimci kaşif Ayhan Doyuk tarafından keşfedilen, normal iyonizasyondan farklı olarak, asidik-bazik-nötr sıvı formlarda, güçlü bağkıran, iyonlaşmaların kimyasal-biyolojik-elektromanyetik süreçlerini kolaylaştıran, moleküler vorteks ve dinamik pH osilasyonlarıyla reaksiyonları hızlandıran, yüksek enerjili ve aktif bir katalizördür.

Su, toprak ve hava birer katalizördür. Süper İyonize Su da, güçlü mineraller içerir ve mineraller arası katalizör etkisi gösterir.

Süper İyonize Su içinde Asidik ve Bazik farklı pH'lar, aynı anda, birbirlerini nötrlemeden, görevlerini yapmaya devam ederek, moleküler yapıları genleştirerek, amaca göre karbon veya hidrojen bağlarını koparabilmekte veya yeni bağlar kurulmasını sağlayabilmektedir.

Metallerle Ametaller arasında meydana gelen bağlar İyonik Bağlar’dır. Metaller elektron vererek (+) pozitif yüklü iyonları, Ametaller elektron alarak (-) negatif yüklü iyonları oluştururlar. Ametallerin kendi aralarında veya kendi kendileri ile elektron ortaklığı ile oluşturdukları bağlar Kovalent Bağlar’dır.

Süper İyonize Su, iyonik veya kovalent bağlarla oluşan moleküller ile kimyasal bir reaksiyona girerek, elektrostatik manyetik alan enerjisi etkisiyle, Coulomb çekim kuvvetinden daha yüksek bir güçle, moleküllerin bağlarını kırabilmektedir. Süper İyonize Su bu bağları kırarken pıhtılaştırma (toplanma; çöktürme ve yüzdürme şeklinde olabilir) etkisi ile parçalanan moleküllerin ve bileşiklerin suyun dibine toplamasını sağlar. Moleküllerin doğal çözülme süreci çok kısa bir zaman diliminde ve doğanın gerçekleştirdiği hali ile gerçekleştirildiği için, canlı yaşama ve çevreye olumsuz etki yapmaz. Bu atık maddeler sudan alınarak, gübreye, hayvan yemine dönüştürme veya ağır metallerin veya pigmentlerin ayrıştırılması işlemi gibi ikinci bir işleme tabi tutulabilir ve endüstriye tekrar kazandırılabilir.

Süper İyonize Su içinde, bakteri, virüs ve mikroplar, süregelen reaksiyonlar esnasında gerçekleşen yüksek pH değişimleri nedeniyle yaşam şansı bulamazlar. Dinamik pH değişimleri, kuvvetli, güçlü ve verimli minerallerle gerçekleştirilmektedir. Süper İyonize Su, farklı minerallerin, farklı pH yapılarını koruyarak, birbirlerini nötrleştirmeden, titreşimlerine devam edebilmeleri için mükemmel bir katalizör olarak davranmaktadır. Bu güçlü mineraller, Süper İyonize Su içinde, Elektro Manyetik ve Elektro Statik alanlar oluşturarak, nano etkilerle yüksek enerji döngülerine yardımcı olmaktadırlar.

Süper İyonize Su'yun içinde, farklı pH yapıları, birbirlerini söndürmeden titreşirken, suyun 21 günlük biyolojik aktivitesi devam etmektedir. Süper İyonize Su'yun vibrasyon enerjisi dinamik bir ortam oluşturmaktadır. Süper İyonize Su uzun süre aktif olurken, içindeki maddeler stabil kalabilmektedir.

Daha verimli, daha kuvvetli ve yüksek kalitedeki mineraller içeren su, Süper İyonize halinde muhafaza edilirken, minerallerin yoğurtlaşması önlenmektedir. Sudaki farklı katmanlar, mineraller birbirlerine boğdurulmadan, iyonize yapı güçlendirilerek, kristal netlik elde edilmektedir.

Stabil hale gelen suda tüm unsurlar ve mineraller birbirlerini yiyerek nötrleştirirler ve etkisiz hale getirirler. Tortular (Sediment) aşağıya doğru çökerler ve su ölmüş olur. Bu stabil sular hiç bir işe yaramazlar.

Süper İyonize Su ise normal oda sıcaklığında, farklı minerallerin kendi güçlü karakterlerini ve fonksiyonlarını koruyarak, onların faaliyetlerini aynı anda sürdürmelerini sağlamakta ve ürünlerin özlerinin, fonksiyonlarının sürekli olmalarını sağlayarak, onların raf ömürlerini uzatabilmektedir.

İletişime Geçin